Prof. Dr. Mehmet Pala’nın Gündemi: “Gıda Sanayisinde Entelektüel Sermaye”

Prof. Dr. Mehmet Pala’nın Gündemi: “Gıda Sanayisinde Entelektüel Sermaye”

Prof. Dr. Mehmet Pala’nın Gündemi: “Gıda Sanayisinde Entelektüel Sermaye”

Son yıllarda bilgi üretimi ve enformasyon teknolojilerinde önemli gelişmeler meydana gelmiş, dünya küçülmüştür. Dünyanın hemen hemen her yerinden haber almak, gelişmeleri izlemek kolaylaşmış ve bu nedenle rekabet koşulları da ağırlaşmıştır. Bu ağır rekabet koşullarıyla baş etmede farklılaşma, ama her alanda bilgide, üretimde ve hizmette farklılaşma devri önem kazanmıştır.

İşte kurumlarda ve işletmelerde bu farklılaşmayı yaratacak kaynak olarak “entelektüel sermaye” görülmektedir. Entelektüel sermayeyi, finansçılar işletmenin defter değeri ile piyasa değeri arasındaki fark olarak algılıyorlar. Başka bir tanımlamayla entelektüel sermaye bir kuruluşun/şirketin sahip olduğu bilgi, beceri, deneyim ve patent gibi değerli varlıklarıdır. Kısaca büyük ölçüde değerli insan varlığıdır.

Entelektüel sermayenin doğru algılanması ve önemsenmesi kurumların yaşamlarında yeni bir dönüşümü de birlikte getirmektedir. Bu çerçevede yönetim anlayışı değişmekte, bilgiye ve bilginin kullanımına verilen önem artmakta, uzman personelin değeri de yükselmektedir. Böylece işletmeler de günün değişen koşullarına daha hızlı uyum sağlamak ve rekabetçi bir yapıya kavuşmak durumundadırlar. Kurumları/işletmeleri geleceğe taşıyacak olan esas güç, çalışanların yarattığı değerler ve iş birliği yaptıkları kurum ve müşterilerle olan ilişkilerinin niteliğidir.

Kurumlarda/kuruluşlarda kritik faktör insan ve bilgi düzeyidir. Nasıl futbolda zayıf alanlara yüksek ücretli yeni futbolcular alınıyorsa, aynı şekilde işletmelerin de zayıf alanlarının yeni yeteneklerle güçlendirilmesi gerekmektedir. Artık işe göre ücret yerine, insana göre ücret dönemi başlamıştır. Bu, farklı insanların aynı işi, farklı ve daha iyi yapabileceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır.  Bu farklılık ortaya konulan performansla ölçülmektedir. Bilgili ve yetenekli bireyler aranır duruma gelmiştir.

Kurumlarda veya işletmelerde entelektüel sermaye bireysel ve kolektif anlamda sahip olunan iş yapma yeteneği olarak da tanımlanabilir. Burada kurumsal kültürün de önemini yadsımamak gerekir. Kurumun birlikte çalıştığı şirketlere karşı etik ve dürüst davranması, karşılıklı güven ortamının yaratılması da öne çıkmaktadır. Kurumlar sadece iş yaptığı müşterilerine karşı değil, aynı zamanda kendi çalışanlarına karşı da etik davranmalıdır. Çalışanların öğrenmeye teşviki, teknik yeteneklerinin geliştirilmesi, kuruma bağlılık ve bilgiyi paylaşma gibi kurum içi bir sistemin oluşturulmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca çalışanların kuruma ve işine bağlılığının sürdürülebilir bir süreç olması da önemli bir konudur. Değer yaratanlara değer verme zamanıdır.

Geleceği kurgulayan kuruluşlar entelektüel sermayeye yatırım yaparlar. Eğitim programları düzenlemek, çalışanların bilgi ve becerilerini artırmak ve yaratıcılığı desteklemek önemli görevleri arasındadır.

Teknolojiye dönüşecek bilgi üretimi artık açık literatürde bulunmuyor. Bu nedenle yeni teknoloji üretiminde açık literatürden yararlanabilecek düzeye gelmek ve bunun üzerine Ar-Ge çalışmaları yapmak zorunlu hale gelmiştir. Ülkemizde, özellikle gıda sanayisinde Ar-Ge çalışmaları yeterli ve etkin bir şekilde yapılmamaktadır. Hatta var olan kaynaklar ve imkânlar da yeterli düzeyde kullanılmamaktadır. Ar-Ge ve inovasyon yapmayan kuruluşlar rekabet yeteneklerini de koruyamazlar veya geliştiremezler.

Entelektüel sermayenin etkili bir şekilde yönetilmesi, rekabet gücünün sürdürülebilir organizasyonu uzun vadede başarının kritik zeminini oluşturur. Bu nedenle stratejik bir süreç olan entelektüel sermayenin yönetimi önemsenmeli ve güncel tutulmalıdır. Bunun için de sürdürülebilirlik adına ortaya çıkabilecek riskler iyi değerlendirilmeli ve zamanında önlem alınmalıdır.

Bugün iyi olabilirsiniz. Peki, yarın nerede olacaksınız? Artık bulunduğunuz yeri korumak değil, hızlı koşmak zamanı. Bu nedenle dünyayı ve dünyadaki gelişmeleri iyi okuyup, geleceğe hazırlanmak gerekiyor. Geleceği öngörmek ve geleceğe yatırım yapmak ülke olarak, kurum veya işletme olarak ve de birey olarak daha çok önem kazanıyor. Değer yaratan ve ülkemizi, kurumlarımızı, işletmelerimizi geleceğe taşıyacak kadroların oluşturulması ve geliştirilmesi için her türlü çabayı göstermenin zamanı geldi de geçiyor.

 

 

Close