Dünya Gıda Günü Etkinliği Ankara’da Yapıldı

Dünya Gıda Günü Etkinliği Ankara’da Yapıldı

Dünya Gıda Günü Etkinliği Ankara’da Yapıldı

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), Tarım ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilciliği iş birliğiyle “Su Hayattır. Su Gıda Demektir. Kimseyi Geride Bırakma” temasıyla düzenlenen “Dünya Gıda Günü” etkinliği Orman Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda yapıldı. Her yıl 16 Ekim’de 150’den fazla ülkede ve 50’den fazla dilde düzenlenen etkinliklerle kutlanan bu özel günde bu yıl yaşamın ve gıdanın temeli olan suya dikkat çekildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir video mesajı ile katıldığı etkinlikte, açılış konuşmaları TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman, FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, video mesajında, “Su hayattır, su gıda demektir. Kimseyi geride bırakma” teması altında düzenlenen etkinliklerin, hayat kaynağı olan suya ilişkin farkındalığı artıracağına inandığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Su stresi çeken bir ülke olarak elimizdeki kaynakları en verimli şekilde kullanmanın gayretindeyiz. Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibariyle hiçbir fark görmüyoruz. Bu amaçla hükümet olarak son 21 yılda ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok önemli projeyi hayata geçirdik. Kuraklıkla mücadele stratejisi ve eylem planımızı bu yıl yenileyerek yol haritamızı oluşturduk. Tarımsal sulama yanında, sanayide ve bireysel tüketimde kullanılan su miktarının da azaltılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bunun için kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığı su tüketiminde tasarruflu davranmaya davet ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “  Kalkınma yardımları konusunda dünyanın en cömert ülkeleri arasında yer alan Türkiye'nin, her konuda gıda ve su krizinin çözümünde de sorumluluk üstlenmekten çekinmeyeceğini ifade etmek istiyorum. Ayrıca tüm mevkidaşlarımı, eşim Emine Erdoğan tarafından başlatılan ve Birleşmiş Milletler çatısı altında küresel bir harekete dönüşen 'Sıfır Atık' hamlesinin başlıklarından olan 'Gıdada sıfır kayıp' hedefi doğrultusunda inisiyatif almaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman

TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Şarman, etkinliğin açılış konuşmasında, Türkiye’nin nüfusunun, 2030 yılında 100 milyonu bulabileceğinin öngörüldüğünü vurgulayarak, “Nüfus artışının yanı sıra iklim değişiminin olumsuz etkilerini de dikkate alırsak, bugünün ‘su stresi çeken’ ülkeleri arasında sınıflandırılan Türkiye, büyük olasılıkla, 2030 yılında ‘su fakiri’ olarak anılmaya başlanacak. Bu kişi başına düşen su tüketimimizin, dörtte bir oranında azalacağı anlamına geliyor” dedi.

Yeraltı sularının tükenişinin önüne geçilmemesi halinde küresel çapta gıda güvenliğini, temel su kaynakları ve iklim krizine dayanıklılığı tehdit edeceğini vurgulayan Şarman, “2000 yılından bu yana seller yüzde 134 oranında, kuraklığın süresi ise yüzde 29 oranında arttı. Bunların etkileri sürdürülebilir kalkınma, biyolojik çeşitlilik ve insanların su ve arıtmaya erişimi açısından ciddi bir sorun oluşturuyor. Gerçekte su mücadelesinin temelinde yatan asıl sebep yoksul ülkelerdeki nüfus artışı değil, zengin ülkelerdeki tüketim artışıdır” diye konuştu.

“Gerekli tedbirler alınmazsa Türkiye su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alabilir”

Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre, Türkiye’de kuraklık artacağının tahmin edildiğinin altını çizen Şarman, şu bilgileri verdi: “Nüfus artışının etkisiyle artan tüketim ve iklim değişikliğine bağlı olarak su güvenliği, Türkiye için gelecek yıllarda önemli bir sorun olacak. Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun hissedildiği Akdeniz kuşağında yer alan ülkemiz, yüksek risk grubu ülkeler arasında gösteriliyor. Gelecek 100 yılda iklim değişikliği tahminlerine göre, Türkiye’deki su kaynakları yaklaşık yüzde 25 oranında azalacak. Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasına yönelik gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, Türkiye’nin su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de yıllık kullanılabilir tatlı su tüketiminin yüzde 77’si tarımda, yüzde 23’ü ise içme-kullanma suyu ve endüstriyel üretimde kullanılıyor.”

“Tarımsal üretim, Türkiye’nin su ayak izindeki birincil etkendir”

Konuşmasında doğrudan kullanılan suya ilave olarak ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetlerin üretiminde kullanılan ve kirletilen su miktarını da gösteren su ayak izinin önemine de dikkat çeken Şarman, beslenme, barınma, ulaşım, enerji ve kişisel ihtiyaçlar başlıkları altında edinilen ürünlerin tüketiciye ulaşıncaya kadar tükettiği temiz su miktarının bireysel su ayak izini belirlediğini aktardı.

Türkiye’nin su ayak izi hesaplamalarına da değinen Şarman, şöyle devam etti: “Yapılan hesaplamalar, ülkemizde yapılan üretimin ve tüketimin iç su kaynaklarına daha fazla bağımlı olduğunu gösteriyor. Bu yüzden, Türkiye’de tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ülke ekonomisini doğrudan etkileyen en önemli unsurdur. Tarımsal üretim, Türkiye’nin su ayak izindeki birincil etkendir; toplam su ayak izinin yüzde 85’inden fazlası bu alandan kaynaklanmaktadır. Su riskini en aza indirmenin ve su direncini artırmanın yanı sıra ülkemizi küresel ekonomide avantajlı bir konuma getirmek için çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik Türkiye’nin su politikasının ana unsuru haline gelmelidir.”

“Tarım ve su ayrılmaz iki stratejik gerçekliğimiz”

“Tarım ve su ayrılmaz iki stratejik gerçekliğimizdir. Bu yüzden su kaynaklarının iyi yönetilmesi konusunda çözüm ve doğru politikaların belirlenebilmesi adına üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çabalıyoruz” diyen Şarman, “Bu nedenle geçen yıl, ülkemizdeki su kaynakların önemine ve sürdürülebilirliğine dikkat çekmek amacıyla, 'Türk Gıda ve İçecek Sektöründe Su Riskleri ve Sürdürülebilirliği için Politika Önerileri’ başlıklı bir su raporu yayınladık. Bu çalışmayı, ülkemizin su politikalarına destek olmak ve temiz su ve arıtma, sorumlu tüketim ve üretim ve iklim eylemi ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkıda bulunmak amacıyla hazırladık. Çalışmada teşvik edici mekanizmaların oluşması için politika önerilerinin geliştirilmesine destek vermek istedik. Bu çalışmanın bu anlamda farkındalık yarattığına inanıyoruz. Su sektörünün ve su kullanımının nasıl yönetileceği konusunda teknoloji ve inovasyonun çok büyük bir rol oynayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Daha az su ile daha fazla gıda ve diğer temel tarımsal ürünlerinin üretilmesi, suyun eşit şekilde dağıtılması, suda yaşayan gıda sistemlerinin korunması ve kimsenin geride kalmamasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Şarman, “Bu yaklaşan krizin üstesinden gelinebilmesinin, küresel su sorunlarına çözüm bulunabilmesinin anahtarı; hükümetlerin, özel sektörün, çiftçilerin, bilim dünyasının, sivil toplumun ve bireylerin birlikte çalışması olacak. Herkesin farklı sorumluluklara ve değişim yaratmak için farklı fırsatlara sahip olduğu, müthiş bir çeşitlilik ve zenginlik içeren bir dünyada yaşıyoruz. Bunu yapabiliriz. Birlikte büyük bir değişim yapabiliriz. Bunu ancak birlikte çalışarak koordinasyon içinde yapabiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.

 

FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu

FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, tarım sektörünün dönüştürülmesinin küresel su krizine çözümler sunacağını, çiftçilerin suyun doğru kullanımı için bilgilendirilmeleri gerektiğini söyledi. Daha az suyla daha çok üretmek gerektiğini, hükümetlerin, özel sektörün, akademinin ve sivil toplumun iş birliği yapmasının ve hükümetlerin entegre su kaynakları yönetimine yatırım yapmasının önemli olduğunu vurgulayan Gutu,  özel sektörün suyun bekçisi olması, çiftçilerin suyu sürdürülebilir bir şekilde kullanması ve yönetmesi için doğru bilgi ve araçlarla donatılması ve herkesin suya değer vermesi gerektiğini söyledi.

Oyuncu ve FAO destekçisi Engin Altan Düzyatan da Dünya Gıda Günü vesilesiyle su tasarrufu çağrısında bulunduğu etkinlikte, suyun önemine dikkat çeken bir konuşma yaptı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da, konuşmasında, küresel gıda krizinin etkisinin artmasıyla birçok ülkede lojistik kayıplar ve ürün tedarik sıkıntısı gibi konuların gündeme geldiğine dikkati çekerek, tarımsal üretim yapılırken ülkenin ihtiyaçlarının bilinmesinin en önemli nokta olduğunu, özellikle su ekseninde tarımsal üretimin planlanması konusunu gündeme getirdiklerini belirtti.

Suyun ve gıdanın israfıyla ilgili nelerin yapılacağı konusundaki planların ve programların derhal uygulamaya geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Yumaklı, “Eğer elimizdeki kaynakları olması gerektiği gibi kullanmazsak, 2030'dan sonra artık çok daha ciddi bir tabloyla karşı karşıya kalmamız içten bile değil. Su merkezli bir üretim planlamasını hayata geçirmemiz lazım. Su kaynakları nüfus artışı ve tüketim alışkanlıklarındaki değişikliklerle baskı altında bulunuyor. Üreticilerimizin maliyetleri, onların tarımsal sulamayla ilgili bilinçlendirilmesi konusu da çalışma başlıklarımızdan. Su kaynaklarının azalacağı tahmin edildiği için suya göre tarım ilkesini gündeme getirdik” diye konuştu.

 

Dünya Gıda Günü etkinliğinden notlar

Etkinlik, Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu’nun (TÜMATA) özel dinletisiyle başladı.

Açılış konuşmalarından sonra suyu verimli kullanan, suya emek vermiş çiftçilere ve kurumlara plaket verildi. Su konusunda fark yaratan gıda kahramanları olarak plakete layık görülen kişi ve kurumlar; Eskişehir’den çiftçi Hayriye Kuşçu, Ankara’dan çiftçi Hasan Hüseyin Yücel, Mardin’den Topraktan Tabağa Kooperatifi adına Şef Pelin Dökmen, Doğa Koruma Merkezi adına Dr. Uğur Zeydanlı ve Konya Şeker adına Ramazan Erkoyuncu oldu.

Etkinlikte ayrıca “Su Hayattır, Su Gıda Demektir” konulu bir panel düzenlendi.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yıldırım moderatörlüğündeki panelde Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever,  FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı  Dr. Ayşegül Selışık,  TGDF Yönetim Kurulu Üyesi, Çevre ve Tarım Komisyonu Başkanı Kürşat Abidin Apan, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Osman Yıldız ve Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Selek yer aldı.

Dünya Gıda Günü etkinliğine TGDF Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. İsa Coşkun ve TGDF Genel Sekreteri Nihal Ayşe Mortepe’nin yanı sıra uluslararası kuruluşlar, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, özel sektör, akademi ve sivil toplum örgütü yetkilileri ile alanlarında uzman çok sayıda kişi katıldı.

 

Close